Okullarda Akran Zorbalığı

Okullarda Akran Zorbalığı

Akran zorbalığı Dünya ve Türkiye medyasında son zamanlarda oldukça gündemde olan konudur. Haber kanallarında ya da gazetelerde haftada en az bir gün okul şiddeti ve akran zorbalığı ile ilgili haberler yayınlanmaktadır. Bu haberler, bıçaklı saldırıdan ateşli silah yaralanmalarına kadar geniş bir yelpazede olabilmektedir.

Genç erişkinlik dönemi; tutum ve davranışların, psikolojik uyumun ve sosyal ilişkilerin değişken olduğu bir dönemdir. Bu dönemde kişi ailesinden ve arkadaş çevresinden, özellikle negatif sosyal ilişkilerden kolay bir şekilde etkilenir. Zorbalığa maruz kalmak kişilerin sağlığını ve okul hayatını sadece geçici bir dönem için etkilemez. Bu tür davranışlara maruz kalan öğrencilerin devamsızlıklarının arttığını, başarılarının düştüğünü, benlik saygılarının olumsuz olarak etkilendiğini hatta çocukluk yıllarında yaşanan bu zorbaca davranışların etkisinin bazen yetişkinlikte bile devam ettiğini ortaya koyan çalışmalar vardır. Bu durum çocukların kendilerini toplumdan dışlanmış hissetmesine, ileriki yaşlarda sosyal yeteneklerinin zayıflamasına ve ruhsal sağlık problemlerin gelişmesine neden olur.

Zorbalık

Zorbalık, çocuğun bir veya daha fazla çocuk tarafından düzenli ya da aralıklı olarak negatif aktivasyonlara maruz kalması ya da ruhsal sıkıntıya yol açan, kötü niyetle gerçekleştirilen, olumsuz ve yineleyici fiziksel ve/veya sözel eylem olarak tanımlanmaktadır. Okul zorbalığını ise, bir çocuğa bir veya daha fazla öğrenci tarafından kasıtlı olarak sürekli saldırgan davranışların uygulanması ve çocuğun bunlara karşı sürekli olarak korumasız durumda olması şeklinde ifade edebiliriz. Zorbalık, öğrencilerin güvenli ve korkusuz bir çevrede öğrenim görmelerini engelleyen ve okul çevresini negatif yönde etkileyen dünya çapında bir olaydır. Zorbalığı yapan ve zorbalığa maruz kalan çocuklarda zorbalığın olumsuz etkilerini bir ömür boyu görmek mümkündür.

Zorbalık genellikle okullarda sosyal dışlama, fiziksel, duygusal ve sözel zorbalık olarak karşımıza çıkmaktadır. Fiziksel ve sözel zorbalık gözle görülebilir olduğundan doğrudan zorbalık, sosyal dışlama ise gözle görülür olmadığından dolaylı zorbalık içerisinde yer almaktadır. Zorbalığı yapan tek bir birey olabileceği gibi gruplar tarafından da yapılabilmektedir. Sosyal medya imkânlarının artması sözel ve duygusal zorbalık türlerinin artmasına ve çeşitlenmesine de katkıda bulunmaktadır.

  1. Fiziksel (itme, tokat atma, tehlikeli aletle saldırma, saçını kulağını çekme, bedene kaba şaka, silah veya bıçakla saldırma ya da korkutma amaçlı kullanılan her türlü fiziksel şiddet),
  2. Sözel (alay etme, ad takma, laf atma, küfür etme, sözel incitici notlar bırakma),
  3. Duygusal (gruptan dışlama, küçük düşürme, ayrımcılık yapma, eşyaya zarar verme, kasıtlı olarak arkadaşça davranmama),
  4. Cinsel (cinsellik içeren sözler, sarkıntılık ve elle rahatsız etme).

Bu konuyla ilgili olarak okulda çocukları; zorbalar, mağdurlar ve zorba/mağdurlar olarak üç kategoriye ayırmak mümkündür.

Akran Zorbalığı yapan çocuklar

Etraflarında devamlı güçlü görünmeye çalışan, saldırgan davranışlarda bulunan, kasıtlı zarar veren, benlik saygı düzeyleri yüksek ve anksiyete seviyeleri düşük olan çocuklardır. Bu çocukların sıcak aile ilişkilerinin olmadığı, çocukların problem çözümünde fiziksel cezalandırmaların uygulandığı ailelerden geldiği görülmektedir.

Mağdurlar ise anksiyete seviyeleri yüksek, korku içinde yaşayan, benlik saygı düzeyi yeterince gelişmemiş, dışa dönük girişken yapıda olup güvensizlikten yakınan ve gruptan dışlanan çocuklardır. Bu çocukların aileleri çocuğuna karşı fazla koruyucudurlar.

Zorba mağdurları

Zaman zaman diğer akranlarına zorbalık yapan bazen de başkalarının zorbalığına maruz kalan çocuklardır.

Okulda yaşanan zorbalıklar ve bunların sonuçlarına ilişkin çalışmalar son yılların üzerinde en çok araştırma yapılan sosyal konularıdır. Bu ilginin nedenleri, yukarıda söz edildiği gibi, zorbalığın kişisel ve sosyal bir sorun olması, gizli kalabilmesi ve sonuçlarının çocuklar üzerinde uzun süreli etkili olmasındandır. Okulların bulunduğu bölge ve okula giden çocukların sosyoekonomik düzeyleri zorbalığın şeklini etkilemektedir. Bizim de arkadaşlarımızla yaptığımız bir çalışmada sosyoekonomik düzeylerini yüksek, orta ve düşük olarak ayırdığımız farklı bölgelerdeki okullarda öğrencilerin maruz kaldığı zorbalıkları bir bilimsel araştırma çerçevesinde inceledik (kaynak 1).

Öğrencilerin bedensel zorbalık türleri içerisinde her üç okulda da en sık “itme” zorbalığına maruz kaldığı görüldü. Bunu sosyoekonomik düzeyi düşük olan okulda “bedene kaba şaka”, yüksek ve orta olan okulda “saç-kulak çekme” izlemektedir. “Tehlikeli aletle saldırma” davranışı Sosyoekonomik düzeyi düşük olan okulda diğer okullara göre daha yüksek bulunmuştur.

Sözel zorbalık türleri içerisinde “ad takma”, her üç okulda da en fazla görülen zorbalık türüdür. En seyrek ise “tehdit etme” türü görülmektedir.

Duygusal zorbalık türleri içerisinde sosyoekonomik düzeyi yüksek olan okulda “eşyaya zarar verme”, sosyoekonomik düzeyi orta olan okulda “küçük düşürme” ve sosyoekonomik düzeyi düşük okulda “ayrımcılık yapma” en sık, her üç okulda da “gruptan dışlama” en seyrek görülen zorbalık türleri olarak tespit edilmiştir.

Cinsel zorbalık türleri içerisinde her üç okulda “elle rahatsızlık verme” en sık maruz kalınan davranıştır. Cinsellik içeren söz söyleme sosyoekonomik düzeyi düşük olan okulda yüksek bulunmuştur.

Sosyoekonomik düzeyi düşük olan okulda okuyan öğrencilerin zorbalık ve depresyon düzeyi, yüksek ve orta olan okullara göre anlamlı düzeyde yüksek iken, benlik saygı düzeyi anlamlı düzeyde düşük bulunmuştur. Zorbalığa maruz kalanlarda benlik saygısının olumsuz yönde etkilendiği, depresyon ile benlik saygı düzeyi arasında negatif ve anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Yani depresyon düzeyi arttıkça benlik saygı düzeyinin azaldığı görülmüştür.

Diğer ülkelerde yapılan araştırmalarda genel olarak erkeklerin kızlara göre daha fazla zorba davranışlara maruz kaldıkları bildirilmiştir. İngiltere ve Türkiye’de yapılan çalışmalarda, zorba davranışlara maruz kalma oranının kız ve erkek öğrencilerde eşit olmasına karşın, zorba erkeklerin oranının zorba kızların yaklaşık iki katı olduğu bulunmuştur. Yapılan diğer çalışmalarda erkek öğrencilerin kızlardan daha fazla fiziksel zorbalığa, kız öğrencilerin ise erkeklerden daha fazla sözel zorbalığa maruz kaldıkları bulunmuştur

Akran zorbalığı, hem zorba hem de kurban öğrencilerin sosyal, psikolojik, okul ve bedensel sağlık gelişimlerini olumsuz olarak etkilemektedir. Bu etki okul yılları ile sınırlı kalmayıp yetişkinlik döneminde de devam etmektedir. Bireysel gelişim sorunları kişinin toplumda saygın bir yer edinememesi, şiddete ve zararlı madde bağımlılığına yatkınlık, kendine ve çevresine zarar verme gibi istenmeyen sonuçlar olarak karşımıza çıkabilmektedir.

Bu nedenlerle okullarda karşılaşılan zorbalığın azaltılması için;

– Öncelikle bütün toplum kesimlerde farkındalığın artması gerekir. Bu yazının kaleme alınmasının amacı toplumda akran zorbalığına karşı dikkat çekmek ve önerilerde bulunmaktır.

–  Okul dışından gelecek zorbalık etkileri için polisiye-güvenlik tedbirleri alınmalıdır.

– Çocukların bedensel ve zihinsel aktivitelerini disiplin altına alma konusunda ders dışı zamanlarda güzel sanatlar, dans, folklör benzeri etkinlikler, mümkünse sevdiği bir spor dalına yönlendirmek, takım oyunları oldukça yararlı olur.

– Anne ve babalar çocuklarındaki ruhsal ve davranışsal değişimleri yakından izleyerek fark etmeleri önemlidir.

– Ebeveynlerin çocuklarının arkadaşları ile ilişkilerini gözlemlemeleri ve bunaltıcı olmadan aralıklı kontrol etmeleri yararlı olur.

– Öğretmenlerin dikkatli gözlemleri birçok olumsuz gidişi baştan önlemeye yeterli olabilir.

– Özellikle rehber öğretmenler öğrencilere iyi bir danışmanlık hizmeti verebilir,  öğrenci, okul ve aile işbirliğini sağlama konusunda anahtar rol oynayabilirler.

– Öğretmen, okul yönetimi ve aile iyi bir işbirliği içinde olmalıdır.

– Bu konularda öğretmenler ve velilerin irtibatını artıracak ortak medya grupları, okul aile birliği gibi kulüpler paylaşımları artıracaktır.

– Yaşanan olumsuzluklarla başa çıkabilme tecrübelerini artıracak seminerler, örnek paylaşımları ve skeçler/piyesler gibi etkinlikler düzenlenebilir.

– Hem zorba hem de kurbanlar için gerektiğinde bireye yönelik psikolojik danışma hizmeti sunulmalıdır.

Adnan Ayvaz
Çocuk Nöroloji Uzmanı

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir