Disleksi Nedir? Belirtileri Nelerdir?
Gerekli akademik ve isteğe rağmen beklenmedik bir şekilde akıcı konuşma ve okumada zorluk ile karakterize bir durumdur. Öğrenme bozukluğu olan çocukların yüzde 80’ini etkileyen en yaygın öğrenme bozukluğu olarak karşımıza çıkmaktadır. Yüksek sesle okumaya çalışırken basit kelimeleri çözümlemek ve tanımlamakta çok güçlük çekerler. Tereddüt ile yanlış ve tekrarlanan girişimler sonucu yabancı kelimeleri ortaya çıkarmaya çalışırlar. Disleksi (okuma güçlüğü); sadece yanlış ya da hatalı okuma değil, aynı zamanda, okumanın yavaşlığı ve okuduğunu anlama ve anlatabilme becerisindeki yetersizlik olarak da görülebilir. Bu bozukluk okul çağı çocuklarının % 10-15’inde görülen, erkeklerde daha fazla rastlanan özgül öğrenme güçlüğünün bir alt grubudur.
Basit kelimeleri çözme konusundaki zorluklarına tezat olarak disleksisi olan bu çocuklar genellikle kavrama, sözdizimi ve anlamada yer alan diğer üst düzey yeteneklere sahiptir. Disleksililerin zekâ düzeyleri düşük değildir. Hatta bazı başka alanlarda özel yetenekli de olabilirler. Buna örnek olarak, disleksili olduğu bilinen çok tanınmış bilim adamları ve sanatçılar verilebilir: Albert Einstein, William Butler Yeats, George Patton, Harry Belafonte, Leonardo da Vinci, Auguste Rodin ve Cher gibi.
Disleksinin sebepleri nelerdir?
Disleksi genetik ve çevresel etkenlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkabilen multifaktoriel sebepleri olan bir bozukluktur. Disleksisi olan bireylerin neredeyse yarısının ailesinde özgül öğrenme bozukluğu olması da bu bilgiyi desteklemektedir. Ancak kesin olarak disleksiye yol açabilecek bir neden saptanamamıştır.
Dile özel yetersizlik hipotezine sebep olan işitsel ve görsel uyaranların zamansal işleyişinde yetmezlik de dâhil olmak üzere pek çok teori geliştirilmiştir. İkinci kategori bilişsel-dilbilimsel düzeyde, disleksi refleks eksikliğinin, dil sisteminin kendine has bir bileşeni olan konuşma seslerinin işlenmesinde yer alan fonolojik modülde bozukluk olabildiğini düşündürür.
Yapılan birçok nöro-biyolojik araştırma disleksili çocuklarda beynin sol temporo-parieto-occipital bölgelerinin normal okuyan çocuklara göre farklı olduğunu göstermiştir. Fonksiyonel beyin görüntülemesi yöntemi ile erişkin ve çocuk disleksili kişilerde beynin sol yarısının arka kısımlarında okuma sırasında bir fonksiyon yetersizliği olduğu, bununla birlikte beynin ön bölgelerinde (frontal lob) ise fonksiyonel bir artış olduğu gösterilmiştir. Bu bulgunun “disleksinin nöral işareti” olduğu düşünülmektedir.
Çocuğun disleksisi olduğundan hangi bulgularla şüphelenmeliyiz?
- Konuşmada gecikme, Kelimeleri yanlış söyleme
- Kelimeleri bulmakta güçlük çekme ( örneğin; cami demek istediğinde “namaz kılması” diyebilir).
- Konuşurken, okurken çok fazla “eee, eemmm, umm” gibi uzatmalar yapma. Akıcı okuyamama, okurken yavaş okuyucu kalma. Sesli okumadan kaçınırlar.
- Okuma sırasında
- Harfleri anlamakta güçlük çekme
- Harf sırasını atlama
- Benzer eş sesli harfleri karıştırma
- Okuma esnasında bir sonraki alt satıra geçmede zorluk
- Hece tekrarları yapma
- Harfleri okurken, yazarken harflerin yerini değiştirme
- El yazısı şekli, içeriği ve hızı da çoğunlukla etkilenmiştir.
- Renk kavramını öğrenmekte zorluk, Renkleri karıştırma
- Kendinin ya da başkasının sağını solunu karıştırma
- Kavramlardaki zıtlıkları öğrenmede sorun yaşama, Benzerlikleri kolay fark edememe
- Yönlendirmelere (bak, gel, al..gibi) dikkat edememe
- Sözcüklerin harflerini değiştirmek ( portakala porkatal, bıçak için pıkaç gibi)
- Sözlü, kafiyeli oyunlardan çabuk sıkılmak, Kafiye bulmakta zorlanma (şeker-teker gibi)
- Sanki aynadan yansırmış gibi şekilleri, harfleri ve sayıları ters çizme
- Şekilleri basit şekilleri kopyalayamama (daire, kare, üçgen),
- Genelde ayakkabı, tişört, eldiven gibi giysileri ters giyme
Disleksi nasıl tedavi edilir?
– Çocuk hem vücut hem de psikolojik olarak ayrıntılı olarak değerlendirilmelidir. Bu değerlendirme sayesinde beyni ve zekayı ilgilendirecek nörolojik ve psikiyatrik hastalıklar ekarte edilmiş olur. Altta yatan sebepler araştırılmalı, çocuğun genel zeka seviyesi, entelektüel düzeyi, sosyal becerileri ve günlük yaşam becerileri değerlendirilmelidir.
– Disleksi ve tüm öğrenme güçlüklerinin tedavisi eğitimdir. Değerlendirmenin sonucuna göre çocuğun ihtiyaçlarına uygun olarak uzmanlar tarafından bir eğitim programı hazırlanır. Çocuk normal bir okulda eğitime devam ederken ek olarak bireysel ya da grup halinde özel bir eğitime alınır.
– Bu program evde veya uzmanlaşmış merkezlerde bireysel derslerle çocuğa uygulanır. Disleksinin şiddetine göre sunulan eğitim desteğinin süresi ve yoğunluğu değişir. Hafif düzeydeki olgularda kısa süreli eğitim desteği bile yeterliyken; ağır vakalarda destek sürmesine rağmen akademik zorluklar devam edebilir.
– Öğrenme güçlüğünü ortadan kaldıracak ilaç tedavisi bulunmamaktadır. Ancak eşlik eden psikiyatrik ve nörolojik bir hastalık (Dikkat eksikliği, kaygı bozukluğu, depresyon, epilepsi vs.) varsa onların tedavisi için ilaç kullanılabilir.
Aile disleksisi olan çocuğa nasıl yaklaşmalıdır?
Çocuğunun gelişimini yakından takip eden her aile farklılık gördüğünde bu durumu tanımlamak için bir uzmana başvurmalıdır.
Sabır göstermek çok önemlidir. Uyum sağlama, disleksik çocuğun bilgisini göstermesine izin vermede kritik öneme sahiptir. Uzman ile birlikte çocuğuna yaşadığı problemi uygun dille anlatıp, güçlü ve zayıf yönlerini fark etmesi sağlanmalıdır.
Destekleyici ve cesaret verici olmalı, çocuğun olumlu ve güçlü yönlerini vurgulamalıdır.
Öğretmenleriyle olan iletişim güçlü tutulmalıdır.
En önemlisi çocuklarını başka çocuklarla kıyaslamamalıdır.
Disleksili çocuk özel eğitim ve tedaviden fayda görür mü?
Erken fark edilen, eğitim ve tedaviye erken başlanan çocuklar çoğunlukla akıcı okuma özelliği kazanabilmektedir. Ancak büyük çocuklar ve erişkinlerde durum biraz daha zayıf kalmaktadır.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!